AŞIK
EDEBİYATI
Anadolu sahasında 16. yüzyıldan günümüze kadar geçirdiği aşamaları izleme imkanını bulduğumuz aşık edebiyatının ortaya çıkışı ve önceki dönemlere ait gelişim çizgisini belirlemek oldukça güçtür.
Bu güçlüğü oluşturan faktörlerin başında;
- Türklerin Orta Asya' dan göç ederek Anadolu' da yeni bir yerleşik medeniyet kurmaları
- Yeni bir dini benimsemeleri
- Şiir ve musiki alanlarında bir takım değişiklikleri kabullenmeleri
- Aşık edebiyatının sözlü kültür ürünü olması
- Bu ürünlerin çoğu kez yazıya geçirilmemiş olması
- İlk dönemlerde yazıya geçirilen ürünlerin bir kısmına henüz ulaşılamamış olmasıdır.
Bütün bu sorunlara rağmen birçok araştırmacı aşık edebiyatının önceki dönemlerine ait bazı ipuçlarını ortaya koymuştur.
Fuat Köprülü: Türklerin halk şair-musikişinasları hakkındaki ilk tarihi bilgilerin, Attila devrine, yani 5. yüzyılın ilk yarısına ait olduğunu, garp kaynaklarının verdiği bilgilere göre, Attila'nın ordusunda şairlerin, mızıkacıların bulunduğunu, onun ziyaretlerinde bu şairlerin Attila'nın kahramanlıklarına, zaferlerine dair ortaya koydukları şiirleri okuduklarını belirtir.
Fuat Köprülü'nün araştırmaları sonucunda, Gazneliler Devleti ordularındaki Türkler arasında halk şairlerinin bulunduğu ortaya çıkmıştır.
Divanü Lügati't-Türk'te Karahanlılar dönemindeki halk şairlerinin varlığına dair kayıtlar, 10. ve 11. yüzyıllarda ezgi eşliğinde şiir söyleyen sanatkarların bulunduğunu göstermektedir.
11. yüzyıldan önce yaşayan Türk şairlerin tespit edilenleri:
- Aprınçur Tigin, Kül Tarkan, Sıngku Seli Tutung, Ki-Ki, Pratyaya-Şiri, Asıg Tutung, Çısuya Tutung, Kalım Keyşi, Çuçu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder